Rus kadın Katia ile genç bir Amerikalı fotoğrafçı David, Los Angeles'tan Twentynine Palms adlı küçük bir çöl kasabasındaki bir motele gitmek üzere bir Hummer sürer. Katia pek İngilizce bilmediği ve David de Rusça konuşamadığı için, Fransızca konuşurlar, ancak her ikisi de bu dilde kendine güvenmemektedir. Bu nedenle iletişimlerinin çoğu sözsüzdür ve ikisi de sık sık birbirini yanlış anlar. Günlerini çölün boşluğunda, bazen çıplak şekilde araba sürerek ve yürüyerek geçirirler. Sevişirler, kavga ederler ya da sadece vakit geçirirler. Kamera, manzaranın büyüklüğünü, zamansızlığını ve boşluğunu, iki küçük insanla karşılaştırır. Ancak doğal güzelliklerin yanı sıra, çöl aynı zamanda bir tehdit de barındırır. Bir grup ırkçı tarafından durdurulduklarında, David dövülür ve tecavüze uğrar, Katia ise soyulur ve izlemeye zorlanır. Zorluklarının ardından motelde geri döndüklerinde, David saçlarını kesip Katia'yı öldürmeden önce bıçaklar. Polis, çölün ortasında Hummer'ı ve yanında cesedini bulur.
Yönetmen:
Bruno Dumont
Twentynine Palms Hakkında Yorumlar (0)